Su krizine karşı ben de buradayım!

Hürriyet gazetesinin 22 Mart Dünya Su Günü’ne hazırladığı özel haber dosyasında Uluslararası Kalkınma ve Çevre Derneği – IDEA Universal’in su krizine karşı yaklaşımına ve akıllı köy projelerine yer verildi.

Yaşam için hayati öneme sahip suya ne yazık ki dünyada herkes eşit derecede ulaşamıyor. Oysa temiz suya ve dolayısıyla hijyene erişim, küresel problemlerin çözümünde de önemli role sahip. 22 Mart Dünya Su Günü’nde bu global soruna ve çözüm yollarına dikkat çekilmesi hedefleniyor, küresel su kriziyle harekete geçilmesi gerekliliği vurgulanıyor.

Su kaynaklarıyla ilgili bir krizden söz edildiğinde çoğu zaman susuzluk, su kıtlığı, su erişimi ve susuzluk riski gibi terimler birbirinin yerine kullanılıyor. Oysa bu karmaşa, sorunu teşhis etmeyi ve uygun yanıtı belirlemeyi zorlaştırıyor. Örneğin, iklim değişikliği senaryolarına göre 2030 yılına kadar dünya nüfusunun neredeyse yarısı yüksek derecede su sıkıntısı olan bölgelerde yaşayacak. Körfez ülkelerinden en olumsuz etkilenen bölgelerle birlikte, su krizi şu anda Afrika ve Orta Doğu’da aşırı düzeyde. Hatta Orta Doğu’daki su krizi insanlığı tehdit edici boyutlara ulaştı. Sosyoekonomik ve çevresel faktörlerdeki değişimler de su krizi riskini artırıyor. Birleşmiş Milletler’in Dünya Su Gelişim 2021 Raporu, suya doğru değeri verme konusuna odaklanıyor. Suyun plansızca kullanımı, önlem alınmaması ve yalnızca maliyeti üzerinden değerlendirilmesi, suyun esas değerinin ortaya çıkmadığını gösteriyor. Raporda sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla suyun değerine odaklanmanın önemine dikkat çekiliyor.

Su sorununun çözümü nerede gizli?

Birleşmiş Milletler’in Dünya Su Gelişim 2021 Raporu’na göre, su kaynaklarının mevcut durumu, iyileştirilmiş su kaynaklarının doğru yönetimi ihtiyacını vurguluyor. Suyu ölçmek,  değerlemek, karar sürecine dahil etmek, sürdürülebilir ve adil su kaynakları yönetimi, Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için şart! Neyse ki, doğru planlama, öngörü ve teknolojik yatırımlarla daha fazla su yaratılabilir. Chicago Üniversitesi’ne bağlı Bulletin of the Atomic Scientists’in ‘Understanding The Water Crisis in Africa and the Middle East-Afrika ve Orta Doğu’da ve Afrika’daki Su Krizini Anlamak’ başlıklı makalesine göre tarım sistemlerindeki değişiklikler, suyun korunması ve suyun yeniden kullanılması çözümde akla ilk gelenler. Tabii burada idari ve yerel yönetimlerin kararları çok öne çıkıyor. Temiz suya kolay erişim sayesinde eğitime, işe daha fazla zaman kalıyor ve bu da sosyal sorunların kökten çözümünü kolaylaştırıyor. Son verilere göre dünya 2,2 milyar insan temiz suya ulaşamıyor.

Akıllı Köy projeleri dönüşüm yaratıyor

Bu iç karartıcı olumsuz tabloya rağmen herkesin temiz suya erişebildiği bir yeryüzü mümkün. Dünya çapında birçok kuruluş suyla ilgili bu kısır döngüyü kırmak için çalışmalar yapıyor. Global projeler üreten ve uygulayan Uluslararası Kalkınma ve Çevre Derneği-IDEA Universal, onlardan biri. Derneğin “Akıllı Köy” projeleriyle dezavantajlı coğrafyalarda kalıcı ve sürdürülebilir dönüşüm sağlanıyor. Bugün Asya ve Afrika’da altı farklı ülkede, 135 akıllı köyde 250 bin insan su, gıda ve enerjiye erişebiliyor. Suyu olmayan dezavantajlı bir coğrafyada öncelikle yeraltı suyuna ulaşmak için derinliği 70-120 metre arasında sondaj kuyuları açılıyor. Ulaşılan temiz suyun evlere dağıtımı için su kuleleri yapılıyor ve güneş enerjili akıllı pompalar kullanılıyor. Kuledeki su, yerçekimi kuvvetiyle köyün çeşitli yerlerine yapılan çeşmelere dağıtılıyor. Suyun dağıtımından sonra köyün gıda ihtiyacını sürdürülebilir şekilde sağlamak için tarım adımına geçiliyor. Bu kapsamda köy halkına tohum desteği ve sürdürülebilir tarım eğitimi veriliyor. Ve üçüncü aşamada enerji geliyor. Köyde her eve 15 saat aydınlatma sağlayan güneş kitleri sağlanıyor. İşte bu aşamalardan sonra köyler dışarıdan yardıma ihtiyaç duymayan kendi ayakları üzerinde duran akıllı köylere dönüşmüş oluyor.

Ve orada yaşayan insanlar daha güzel bir gelecek hayali kuruyor.