Geleceğe tohumlar atıyoruz!

Sizlerin destekleriyle su, gıda, enerji ve eğitim alanlarında sürdürülebilir dönüşüm sağlayan akıllı köy projelerimiz son hız devam ediyor. Afrika’daki projelerimizde saha koordinatörümüz olarak katkı sağlayan Sena, akıllı köylerin açılış günlerinde yaşanan atmosferi ve hissettirdiklerini paylaşıyor.

İşe farklı yollardan gitmeyi çok severim fakat Tanzanya’nın dar sokaklarındaki çılgın kalabalığın arasından geçerken zamanı iyi kullanmalıyım. Bu sabah da öyle telaşlı sabahlardan biri. Uzun bir gün olacağı için erken saatlerde saha arkadaşlarımla buluştum ve akıllı köy projemizin açılışını gerçekleştireceğimiz güzergaha doğru yola çıktık. Hava mis gibi bugün, hafif esiyor. Bazen dayanılmaz derecede sıcak olsa bile iki yıldır Tanzanya’da yaşadığım için artık tropikal iklime uyumlandığımı söyleyebilirim.

Köye vardığımızda, köy halkının büyük bir coşkuyla bizi beklediklerini gördüm.  Bizi köyün en rütbeli idari amiri pozisyonundaki muhtar/şeyha ile birlikte, köy divanın kadın ve erkeklerden oluşan değerli üyeleri karşılıyor. Rengarenk giyinmiş kadınlar ve gözleri ışıl ışıl parlayan çocuklar etrafımızı sarıyor. Aslında bu benim Tanzanya’da oldukça görmeye alışık olduğum bir canlılık ancak bugün onlar için çok farklı bir gün, çünkü evlerinin önünde, bizim inşa ettiğimiz çeşmelerden tertemiz ve 24 saat akan suya nihayet kavuştular. Tüm köy halkı kocaman yürekleri ile boru hattına ait yolların kazılmasından, çeşmelerin boyanmasına kadar bizim ustalarımıza gönüllü olarak destek verdiler. Hele ki Down sendromlu İsa’nın su boru hattını döşemek için ekimize yardım ettiği anı hiç unutmuyorum.

Tamamlanan her projenin kutlama seremonisinden muhakkak köyün tüm sakinleri bulunur ama bazıları yıldız olur. Muna da onlardan biri, ortaya çıkan bu güzel enerjiyi, deli dolu, özgün, neşeli karakterine münhasır bir şekilde kutluyor, coşturuyor. Kovasına doldurduğu suyu başından aşağı dökerek, hepimizi sevinç çığlıklarına boğuyor ve bugünümüzü unutulmaz kılıyor.

IDEA Universal’in “Akıllı Köy” projesi, kısa ve uzun vadeli etkileri ile şimdiyi değiştirerek geleceği dönüştüren, yılları içine alan ve toplum direnci oluşturan, aslında her şeyin birbiriyle nasıl da bağlantılı olduğunun en büyük ispatı. Güneş enerjili pompa yardımıyla su kuyusundan çekilen su, kuyunun yakınlarında yer alan kuledeki tanka doluyor, ardından köyün etrafına ve hanelere yer altına döşenen borularla dağıtılıyor, her üç ya da dört haneye bir çeşme düşecek şekilde ulaştırılıyor. Bu sayede köylülerin yaşam kalitesi artıyor, çocukların okul eğitimleri sekteye uğramıyor, sürdürülebilir tarım/permakültür, hayvancılık sayesinde sosyal girişimciliğin önü açılıyor ve refah bir sistemin oluşmasına olanak sağlanıyor.

Üreterek bağımsızlaşan kadınlar kendi aileleri ve toplulukları için de birer umut oluyor. Topluluk içerisinde bahçelere ilgi duyan ya da sorumluluk almak isteyen herkese tarım eğitimleri veriliyor. Permakültür esaslarına göre hazırlanan bu bahçelerde besin çeşitliliğine, verimli üretime, iklim koşullarına ve çevre uyumuna dikkat ediliyor. Bu sayede daha güzel bir geleceğin tohumlarını hep beraber atmış oluyoruz.

Ben ve ekibimiz açılışı organize etmek için etrafta koştururken, 25 numaralı hane reisi Musa Bey’i bir anda fark ediyorum. Evinin önüne koyduğu dikiş makinasının yanındaki poşetlerde yama yapılacak, söküğü dikilecek onlarca elbise olduğunu görüyorum. Bilirsiniz burada aynı şeyler tekrar tekrar giyilir, tamir edilir, olmayanlar olanlara, büyüklerden küçüklere devredilir.

Bizler oradan buradan bilinç altımıza hücum edilen reklamların büyüsüne kapılıp, AVM’lerde inanılmaz bir tüketim çılgınlığına sürüklenirken, giyinme odalarımıza dolaplar, askılıklar yetmezken, terziliğinden kazandığı aylık birkaç bin şilin (tahmini günlük 1 USD gelir) ile birlikte evini geçindiriyor, bir yandan da tuşlu telefonundan sohbetini ediyordu Musa Bey. Akıllı köy projesi açılışı için geldiğimiz bu güzel köyün sakinleri, toplum temelli birlikteliklerini, Ubuntu felsefesi ile yaşatmaya devam ediyorlar. İçine doğdukları bu toplumu içten bir sahiplenme, anlayış ve dayanışmayla koşulsuz bir sevgi temeline dayanan ve sözlerle, davranışlarla çocuklarının da iliklerine kadar işlenen Ubuntu felsefesi, “biz varsak ben varım” anlamına geliyor. Sahip oldukları bu felsefe de elbette İdea Universal’ın Afrika’da gerçekleştirdiği birçok projesinden biri olan akıllı köy projesine de tam destek ve koruma iç güdüsü ile yaşatacaklarına dair bir güvencedir. Her çeşmenin açılışında bu felsefesi benim de iliklerime işliyor artık.